31 Aralık 2008 Çarşamba


>
kar yağışlı bir yılbaşı gecesi çok mutluyum

mutlu yıllar

> Hep yapmak isteyip de yapamadıklarımızı hep yaşamak isteyip de yaşayamadıklarımızı yaşamak umuduyla...
>
> Sağlık, huzur ve afiyet dolu günleri sevdiklerimizle geçirmemiz umuduyla...
>
Gerçek dostlukları, paylaşımları yaşamamız umuduyla...
>
> Yorulduğumuz anlarda hep yaslanacak koca bir çınarı arkamızda hissetmemiz umuduyla...
>
> Yanımızda görmek istediklerimizi, onunla hiç ayrı kalmayıp her anı paylaşmak istediklerimizi daima yanımızda bulma umuduyla...
>
> Sevdiklerimizin ve sevildiklerimizin bu yıl çığ gibi büyümesi umuduyla...
>
>soframızdan ve cebimizden bereketin eksik olmaması umuduyla

26 Aralık 2008 Cuma

BAKALIM DOĞRUMU ?

At kestanesi yağı derin kırışıklıkları azaltır.

-Gelincik çiçeği suyu gözaltındaki çizgilere iyi gelir.

-Yoğurt ve domates yağlı ciltlerin dengesini sağlar.

-zeytinyağı ve limon karışımı zayıf tırnakları besler.

-Mayıs papatyası saçlara canlılık kazandırır

Artık kozmetiklere para vermek istemiyorum birazda bunları deneyelim bakalım doğrumu?

4 Aralık 2008 Perşembe

şeytanın bacağı

Dokuz yıldır içimdeki şöför olma duygusu sönmüştü.Herşey zekimin yurtdışına gitmesi arabanın bana kalması Bedişin ve Fahrettin abinin ısrarı ile başladı şeytanın bacağını kırdık. Artık bende acemi bir şöförüm ne güzel bir duygumuş biraz geçe anladım ama olsun.Can dostlarıma sonsuz teşekkürler

30 Ekim 2008 Perşembe

Bu bahar başka bahar

Bu gün öğlen yemeği molasında ben yine yemek yemediğim için zamanımı işyeri bahçesinde geçirdim.Geçen hafta çiçek açan erik ağaçları bu hafta meyvesini vermiş minnacık erik olmuşlardı bile.şaşkınlıkla izliyoruz mevsim değişikliğini
her yer yemyeşil doğadaki kır çiçeklerinin hemen hepsi tomurcuk açmak için can atıyorlar.Hatta mimozalar tomurcuk olmuş bile onlarca kırmızı kelebek bugün bu ağaçların arasında dans ediyor.Bugünlerde yuvalarında olmaları gereken yeşilbaşlar(kertenkeleler) yavruları ile ortalıklarda çirit atıyorlar (beş yıldır alışamadım bu hayvancıklara)bu manzara karşısında sevinmekmi lazım yoksa üzülmekmi bilemedik mevsimler dönüyor değil döndü bile

şiir

YAVAŞ DANS

Hiç, mayıs direğinin çevresinde,
danseden çocukları izledin mi?
Ya da yere vuran yağmuru,dinledin mi?
Hiç, bir kelebeğin ani uçuşunu takibettin mi?
Ya da geceye doğru kaybolan güneşi gözledin mi?


En iyisi yavaş ol,.
çok hızlı dans etme.
Zaman kısa ve müzik susacak.


Uçan her güne doğru koşuyormusun?
Nasılsın diye sorduğunda,
cevabı duyuyormusun?


Günün bitiminde yatağına uzanıyormusun?
Yüzlerce yeni koro beynine dolduğunda?


İyisi mi yavaş ol,
çok hızlı dans etme.
Zaman kısa ve müzik çok fazla sürmeyecek.


Hiç bir çocuga, o işi yarın yapalım, dedin mi?
Ve sen kendi acelende, onun hüznünü gördün mü?
Hiç dokunmayı kaybettin mi?


Hadi ölümle iyi bir arkadaşlık kuralım.
Çünkü hoşçakal demek için hiç zamanın olmayacak.


İyisi mi yavaş ol,
çok hızlı dans etme.
Zaman kısa ve müzik uzun sürmeyecek.


Bir yerlere yetişmek için,
çok hızlı koştuğunda,
oraya varmak için,
eğlenceyi yarı yarıya kaçırıyorsun,
endişelenip acele ettiğinde.


Bütün günün boyunca,
tıpkı açılmamış bir hediye gibi,
uzaklara atılmış,
hayat bir yarış değildir…


Onu daha yavaşa al,
müziği duy, şarkı bitmeden önce…




ÖGRENDİM Kİ!


Yıllar sonra öğrendim ki...
Kimseyi sizi sevmeye zorlayamazsınız.
Kendinizi sevilecek insan yapabilirsiniz,
gerisini karşı tarafa bırakırsınız.


Öğrendim ki...
Güveni geliştirmek yıllar alıyor, yıkmak bir dakika.


Öğrendim ki...
Hayatında nelere sahip olduğun değil, kiminle olduğun önemli.


Öğrendim ki...
Sevimlilik yaparak 15 dakika kazanmak mümkün,
ama sonrası için bir şeyler bilmek gerek.


Öğrendim ki...
Kendini en iyilerle kıyaslamak değil,
kendi en iyinle kıyaslamak sonuç getirir.


Öğrendim ki...
İnsanların başına ne geldiği değil,
o durumda ne yaptıkları önemli.


Öğrendim ki...
Ne kadar küçük dilimlersen dilimle her işin iki yüzü var.


Öğrendim ki...
Olmak istediğim insan olabilmem çok vakit alıyor.


Öğrendim ki...
Karşılık vermek, düşünmekten çok daha basit.


Öğrendim ki...
Bütün sevdiklerinle iyi ayrılman gerek,
hangisi son görüşme olacak bilemiyorsun.


Öğrendim ki...
"Bittim" dediğin andan itibaren pilinin bitmesine daha çok var.


Öğrendim ki...
Sen tepkilerini kontrol edemezsen,
tepkilerin hayatını kontrol eder.


Öğrendim ki...
Kahraman dediğimiz insanlar bir sey yapılması gerektiğinde,
yapılması gerekeni şartlar ne olursa olsun yapanlar.


Öğrendim ki...
Affetmeyi öğrenmek deneyerek oluyor.


Öğrendim ki...
Bazı insanlar sizi çok seviyor ama,
bunu nasıl göstereceğini bilemiyor.


Öğrendim ki...
Ne kadar ilgi ve ihtimam gösterseniz,
bazıları hiç karşılık vermiyor.


Öğrendim ki...
Para ucuz bir başarı.


Öğrendim ki...
Düştüğün anda seni tekmeleyeceğini düşündüklerinden bazıları
kaldırmak için elini uzatır.


Öğrendim ki...
İki insan aynı şeye bakıp tamamen farklı şeyler görebilir.


Öğrendim ki..
Aşık olmanın ve aşkı yaşamanın çok çeşidi vardır.


Öğrendim ki..
Her şartta kendisiyle dürüst kalanlar daha uzun yol yürüyor.


Öğrendim ki..
Hiç tanımadığın insanlar, iki saat içinde,
senin hayatını değiştirebilir.


Öğrendim ki.....
Duvarda asılı diplomalar insanı insan yapmaya yetmez.


Öğrendim ki..
Karşındakini kırmamak ve inançlarını savunmak arasında
çizginin nereden geçtiğini bulmak zor.


Öğrendim ki..
Gerçek arkadaşlar arasına mesafe girmez.
Gerçek aşkların da!


Öğrendim ki...
Tecrübenin kaç yaşgünü partisi yaşadığınızla ilgisi yok,
Ne tür deneyimler yaşadığınızla var.


Öğrendim ki..
Aile hep insanın yanında olmuyor.
Akrabanız olmayan insanlardan ilgi, sevgi ve güven ögrenebiliyorsunuz.
Aile her zaman biyolojik değil.


Öğrendim ki...
Ne kadar yakın olursa olsunlar en iyi arkadaşlar da ara sıra üzebilir.
Onları affetmek gerekir.


Öğrendim ki..
Bazen başkalarını affetmek yetmiyor.
Bazen insanın kendisini affedebilmesi gerekiyor.


Öğrendim ki..
Yüreğiniz ne kadar kan ağlarsa ağlasın
dünya sizin için dönmesini durdurmuyor.


Öğrendim ki..
Şartlar ve olaylar, kim olduğumuzu etkilemiş olabilir.
Ama ne olduğumuzdan kendimiz sorumluyuz.


Öğrendim ki..
İki kişi münakaşa ediyorsa,
bu birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmez.
Etmemeleri de sevdikleri anlamına gelmez.


Öğrendim ki..
Her problem kendi içinde bir fırsat saklar.
Ve problem, firsatın yanında cüce kalır.


Öğrendim ki..
Sevgiyi çabuk kaybediyorsun,
pişmanlığın uzun yıllar sürüyor


Yazarı bilinmiyor




Site Sponsors

14 Ekim 2008 Salı

Bu toplantıda olmasa


Yine bir toplantı nedeni ile vapurla karşıya yanlız geçtim. Vapurda yanlız yolculuk yapmayı seviyorum kendin ve İstanbulla yanlız kalıyorsun 25 dakika boyunca,

4 Ekim 2008 Cumartesi

kelebeğin kanadındaki sır


Fotoğraf sanatçısı kjell sanved'in kelebekler üzerindeki araştırma sonuçları gerçekten hayret verici.Alfabenin tüm harfleri ve 1-9 kadar sayılar mevcut.

29 Eylül 2008 Pazartesi

Hayırlı Bayramlar


Bu senede sevdiklerime bayram kartı atamadım.İnşallah kurban bayramına atacağım tüm sevdiklerimin bayramını bu kartla kutluyorum.

14 Eylül 2008 Pazar

Diş operasyonu


Sallanan diş yüzünden korkarak yemek yiyen Berkay dişini 20 dakikalık bir operasyonla yine kendi çıkardı.

12 Eylül 2008 Cuma

Bu yılda leyleği havada gördüm.

Çok gezenler için halk arasında söyle bir tabir vardır ya leyleği havadamı gördün diye.Evet ben geçen yılda bu yılda leyleği havada gördüm ve planlarımın dışında evimi özleyecek kadar çok gezdim.Bu yılki leylek maceramız ise izmitte çocukluğumun geçtiği mahallemizde geçti. Biricik Berkayımız ve onun kuzeni Melisa ile gezerken havada göç eden leylekleri gördük ve koşarak onların alt hizasına giderek aynen şu tekerlemeyi söyledik.
LEYLEK LEYLEK HAVADA YUMURTASI TAVADA
GELDİ BİZİM HAYAT
HAYAT KAPISI KİLİTLİ LEYLEĞİN BAŞI BİTLİ
ve şaçlarımızı çekerek uzaması için dilekte bulunduk çünkü benim çocukluğumda öyleydi
bunu yigenlerim ilede yaptık önce şaşırdılar ama sonra çok hoşlarına gitti.

10 Ağustos 2008 Pazar

Atasözlerimiz

insan bazen yaşadıklarına bakınca gerçekten atasözlerinin doğru olduğunu anlıyor.işte en basiti İŞ OLACAĞINA VARIR.

8 Ağustos 2008 Cuma

Elifim yarın gelin oluyor.

Elifimizin mutluluğu bizim mutluluğumuz.Bütün güzelikler senin olsun taht..

tablo gibi karpuzlar



tıklayarak yaklaştırın

mevlanadan nasihat

komşu blokları gezerken okudum sizde seveceksiniz


NASİHAT
Paranı ver, gönlünü ver, selam ver ama; sırrını verme.
Günlerini say, senedini say, büyüklerini say ama; yerinde sayma
Emek ver, kulak ver, bilgi ver ama; hiç bir zaman baş verme.
Sarıcı ol, bakıcı ol, kalıcı ol ama; bölücü olma

Fidan büyüt, çocuk doyur çocuk besle ama; kin besleme .
Eşini beğen, işini beğen, aşığını beğen ama; kendini beğenme.
Davet et, hayret et, affet, tövbe et ama; ihanet etme.
Hedefe koş, cihanda koş, yardıma koş ama; ortak olma.

Elini aç, kapını aç,gözünü aç ama; ağzını açma
Okumaktan zarar gelmez, oku ama; lanet okuma.
Rakibini geç, sınıfını geç ama; gülüp geçme.
Ev al, araba al, abdest al ama; beddua alma.

Zulmü devir, nesri devir ama; çam devirme.
Yaklaş, konuş, tanış ama; uzaklaşma.
Doğrul, devril ama; eğilme.
Seslen, uslan ama yaslanma.
İtil, atıl ama; satılma.


Mevlana

31 Temmuz 2008 Perşembe

Bu mevsimde


bu mekanda olmayı ve uyumayı çok isterdim.

29 Temmuz 2008 Salı

Hayırlı kandiller


Bu hayırlı günde yüce RABBİMİZ hepimizin yanında olsun ve dualarımızı kabul etsin.

21 Temmuz 2008 Pazartesi

yeşilim yeşilim yeşilim aman.......


zeytinsiz bir kahvaltı düşünemem ama yeşil zeytinide ayrıca çok severim günün birinde yetiştirmek hayali ile şimdilik resimleri ile avunuyorum.

14 Temmuz 2008 Pazartesi

26 Haziran 2008 Perşembe

yaşasıııııınn

Cumartesi artık özgürlük günü 15 gün işten uzakta Antalyanın sıcağına tatile gidiyoruz.Sıcak sımsıcak bizi yakacak ama tatilin herhali güzel.Darısı benim gibi işten uzaklaşmak isteyenlere.......

9 Haziran 2008 Pazartesi

kumarda kaybeden aşkta kazanırmış

Baharın başlangıcı ile bizimde balkon sefamız başladı.alışkanlık haline gelen dizilerden kurtulmak ve vakit geçirmek için akşam yemeklerinden sonra eğer dışarıda işimiz yoksa oturuyoruz kağıt oyunlarının başına ama bugüne kadar sadece bir kez yenenbildim.
Her yenilen gibi bende kendimi KUMARDA KAYBEN AŞKTA KAZANIR cümlesi ile teselli ediyor tıpış tıpış gidip çayı ve ikramları hazırlamak zorunda kalıyorum.

25 Mayıs 2008 Pazar

yemek yapmak bir sanattır.

Balık burcu sözüm ona sanata yatkındır.Hayatımda sanatla igili hiç becerim olmadığı gibi birde elim hiç yemek yapmaya yakışmıyor.Yine bugün bir yemeğin altını yaktım ne olacak benim bu halim.Eşim evde yokken hadi ona sevdiği yemeği hazırlayayım da geldiğinde süpriz olsun istedim.herşeyi kitaplara uygun yapıp pişene kadar biraz kitap okurum düşüncesi ile azcık uzandım.kendimi kitaba öyle kaptırmışım ki zaten koku almaya pek duyarlı olmayan burnum hiç bir şey hissetmedi.Çalan telefonda olmasa galiba sadece tencernin beyaz kalan kapağını bulacaktım.
Artık tecrübe kazandığım tencere temizliği pek uzun sürmedi.Sıcak nedeni ile kapı pencere açık olduğu için yanık kokusuda kalmadı ortalık şimdi sakin.
Yemek iş galiba bu akşamda annemin bana acil durumlar için hazırladığı no frosttaki yemeklerle geçecek.Canım annem sana duacıyım.

6 Mayıs 2008 Salı

Hıdırellez 2008

İnsanların kıştan kurutuluşlarının bir işareti ve baharı karşılama, piknik yapma, stres atma, eğlenme, adak adama, dilekte bulunma gibi düşünceleri gerçekleştirme amacıyla gelenekselleşen "bahar bayramı-Hıdrellez" bugün kutlandı
Hıdrellez kutlamaları daima yeşillik, ağaçlık alanlarda, su kenarlarında, bir türbe ya da yatırın yanında yapılır.Bizde arkadaşlarla toplanıp iş çıkışı iş yeri bahçesinde yaptık
Hıdrellez gecesi bereket vereceği inancıyla yiyecek kaplarının, ve cüzdanlarımızın ağızlarını açık bıraktık.Hakkımızda hayırlısı diyerek.

28 Nisan 2008 Pazartesi

hüzünlü bir 28 nisan

Bügün içimde nedeni belli olayan bir hüzün var.Hiç hesapta olmayan bir toplantı çıkınca deniz havası iyi gelir umudu ile yola çıktım.Denizin de benim gibi hüzünlü bir günü galiba kımıldamaya hali yok.martılar ise narin bir şekilde uçarak her zamanki gibi vapura eşlik ediyorlar.karabataklar ise boğaz derdinde,bu tabloya az ileride iki yunus da katıldı onlarında neşesi yok bu yolculukta sakin sakin yüzüyorlar vapurun etrafında.Gökyüzü tüm kara bulutları toplamış dağıtmak için habermi bekliyor ne?
Halbuki boşaltsa üstündeki karabulutları hem toprak rahatlasa hemde barajlar.Ben nasılsa yaklanacam her şekilde bu yağmura ha şimdi ha akşam değişen bir şey yok nasılsa...

19 Nisan 2008 Cumartesi

Vücudumuzun yükünü çeken ayaklarımızın haritası


SAĞ AYAK: 1 Böbrek-2 Mesane-3Üretra-4 Cerebra (Beynin içerdiği iki lobun ön kısmı)

5 Hipofiz-6 Burun-7 Beyincik-8 Göz-9 Kulak-10 Hipotiroid-11 Akciğer / Nefes Borusu

12 KARACİĞER-13 Mide-14 İnce Bağırsak-15 Anüs-16 Üreme-17 Yumurtalıklar / Testisler

SOL AYAK

1 Böbrek-2 Mesane-3 Üretra-4 Cerebra (Beynin içerdiği iki lobun ön kısmı)-5 Hipofiz

6 Burun-7 Beyincik-8 Göz-9 Kulak-10 Hipotiroid-11 Akciğer / Nefes Borusu-12 KALP

13 Mide-14 İnce Bağırsak-15 Anüs-16 Üreme-17 Yumurtalıklar

Ayak masajı Çin kültüründe yaklaşık 3000 senedir uygulanan bir terapi şeklidir. Geleneksel Çin felsefesi insanı evrenin ayrılmaz bir parçası olarak görür ve evrende bulunan kozmik enerjinin insan vücudunda da bulunduğuna inanır. Ayak Masajı, stres ve yorgunluk gibi nedenlerden dolayı bloke olmus bu enerji kanallarını doğal akupresür yöntemi (Akupunktur noktalarına parmakla bastırmak) ile açarak kişiyi rahatlatır ve hastalıklara karşı bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olur

Bizde istanbulda lale festivaline katıldık







Bu yıl istanbulun her yerinde laleler çok güzel ama Emirgan korusunda bir başka güzel bakmaya doyamadan ayrıldık.çünkü gidiş gibi dönüşte de bizi istanbul trafiği stresi bekliyordu.

17 Nisan 2008 Perşembe

alyans


Alyansı neden dördüncü parmağımıza takmalıyız?

Bunun, Çinliler'in anlattığı çok güzel ve inandırıcı bir açıklaması var.

Başparmak, anne-babanızı,

İşaret parmağı, kardeşlerinizi

,Orta parmak, sizi

,Dördüncü parmak (yani yüzük parmağı), hayat arkadaşınızı,

Ve serçe parmak, çocuklarınızı temsil eder

.İlk önce avuçlarınızı birbirine bakacak şekilde açın.

Orta parmakları bükün ve sırt sırta birleştirin
Daha sonra kalan dört parmağınızı da şekildeki gibi açıp, uç uca getirin
.
Şimdi, anne babanızı temsil eden başparmaklarınızı ayırmaya çalışın... Açılacaktır, çünkü anne babanız sizinle birlikte ömür boyu yaşamayacaktır. Er ya da geç onlardan ayrılmak zorundasınız
.
Baş parmaklarınızı önceki gibi birleştirip, kardeşlerinizi temsil eden işaret parmaklarınızı ayırın. Onlar da ayrılacaktır, çünkü kardeşleriniz kendi ailelerini kurup, ayrı bir hayat seçer
.
İşaret parmaklarınızı birleştirip, çocuklarınızı temsil eden serçe parmaklarınızı ayırın. Onlar da ayrılıcak, çünkü çocuklar da evlenir ve bir gün kendi hayatlarını kurar
.Son olarak serçe parmaklarınızı birleştirip, eşlerinizi temsil eden yüzük parmaklarınızı ayırmaya çalışın.
Ayıramadığınızı görünce şaşıracaksınız.
Çünkü karı-kocalar hayat boyu bir arada yaşarlar...
İyi günde ve kötü günde...

15 Nisan 2008 Salı

istanbulda bahar


İşyerindeki bahçemiz ve biz bu güzelliği yaşadığımız için çok şanslıyız.

11 Nisan 2008 Cuma

Çocukluğumuzu ifade eden KUŞ HATIRALARI



Benim çocukluğumda soframıza kuşlar konar rüyalarımıza melekler uğrardı. Kapımızdan yoğurtçu bahçemizden ishakkuşu kalbimizden yeni çıkan şarkılar geçerdi. kışın bir sobamız olurdu sobanın yanında kedimiz kedinin önünde yün yumağı bir Hayat Bilgisi fotoğrafı gibiydik. Yerli malı kullanan yurdunun üç tarafı denizlerle çevrili kuruincir üzüm fındık tütün çay narenciye kavun-karpuz yetiştiren kuruüzüm inciri satan karşılığında çamaşır makinesi radyo ve otomobil alan bir toprağın fertleri... Biraz yoksul biraz mütevekkil biraz mahcup biraz kırılgan biraz naif ama hep umutlu... Özlerdik . Memleketteki halamızı ince doğranmış bir dilim pastırmayı yurttan sesler korosunu akşam komşuluklarını radyo tiyatrolarını sabah ezanını kalaycıyı bozacıyı münir nurettin şarkılarını orhan boran yarışmalarını kandil gecelerini duvarlarımızın sarmaşıklarını bakkalımızın utana sıkıla veresiye hatırlatmalarını okulönü kozhelvalarını akşam oturmalarını ve hayatı... Top oynardık ip atlar kedi kovalar taşlarla birbirimizin başını yarar mahalle savaşları çıkarır gece olunca da tutar babalamızın elinden yazlık sinemaya gider ....................

İbrahim Sadri

10 Nisan 2008 Perşembe

20 Mart 2008 Perşembe

DİKKAT!!!!! Hayat çabuk geçiyor.



Bir zamanlar küçük olan bu kız şimdi sevdikleri ile 40. yaş gününü kutladı. Çevresinde kendine olan sevgi ve saygıyı gördükçe içindeki sevgiyi daha çok insanla paylaşmak istiyor.

14 Mart 2008 Cuma

Bir veda dan

sevdiğim arkadaşlarım ile beraberiz

10 Mart 2008 Pazartesi

Görünmez kaza bu olmalı !!!!!!!!1


Tıklayalım

şiir


Mavi Liman

Çok yorgunum, beni bekleme kaptan.

Seyir defterini başkası yazsın.

Çınarlı, kubbeli, mavi bir liman.

Beni o limana çıkaramazsın..

. Nazım Hikmet Ran

Bak şu böceğe


Bir hamam böceği başsız 9 gün yaşarmış ölüm nedeni ise yemek yiyememesidir.

7 Mart 2008 Cuma

Gamzeme teşekkürler


ne zamandır yapmak istediğim fakat becerem diye başlamadığım işe gamze sayesinde başladım umarım sonu gelir.