31 Aralık 2008 Çarşamba
mutlu yıllar
> Hep yapmak isteyip de yapamadıklarımızı hep yaşamak isteyip de yaşayamadıklarımızı yaşamak umuduyla...
>
> Sağlık, huzur ve afiyet dolu günleri sevdiklerimizle geçirmemiz umuduyla...
>
Gerçek dostlukları, paylaşımları yaşamamız umuduyla...
>
> Yorulduğumuz anlarda hep yaslanacak koca bir çınarı arkamızda hissetmemiz umuduyla...
>
> Yanımızda görmek istediklerimizi, onunla hiç ayrı kalmayıp her anı paylaşmak istediklerimizi daima yanımızda bulma umuduyla...
>
> Sevdiklerimizin ve sevildiklerimizin bu yıl çığ gibi büyümesi umuduyla...
>
>soframızdan ve cebimizden bereketin eksik olmaması umuduyla
>
> Sağlık, huzur ve afiyet dolu günleri sevdiklerimizle geçirmemiz umuduyla...
>
Gerçek dostlukları, paylaşımları yaşamamız umuduyla...
>
> Yorulduğumuz anlarda hep yaslanacak koca bir çınarı arkamızda hissetmemiz umuduyla...
>
> Yanımızda görmek istediklerimizi, onunla hiç ayrı kalmayıp her anı paylaşmak istediklerimizi daima yanımızda bulma umuduyla...
>
> Sevdiklerimizin ve sevildiklerimizin bu yıl çığ gibi büyümesi umuduyla...
>
>soframızdan ve cebimizden bereketin eksik olmaması umuduyla
26 Aralık 2008 Cuma
BAKALIM DOĞRUMU ?
At kestanesi yağı derin kırışıklıkları azaltır.
-Gelincik çiçeği suyu gözaltındaki çizgilere iyi gelir.
-Yoğurt ve domates yağlı ciltlerin dengesini sağlar.
-zeytinyağı ve limon karışımı zayıf tırnakları besler.
-Mayıs papatyası saçlara canlılık kazandırır
Artık kozmetiklere para vermek istemiyorum birazda bunları deneyelim bakalım doğrumu?
-Gelincik çiçeği suyu gözaltındaki çizgilere iyi gelir.
-Yoğurt ve domates yağlı ciltlerin dengesini sağlar.
-zeytinyağı ve limon karışımı zayıf tırnakları besler.
-Mayıs papatyası saçlara canlılık kazandırır
Artık kozmetiklere para vermek istemiyorum birazda bunları deneyelim bakalım doğrumu?
4 Aralık 2008 Perşembe
şeytanın bacağı
Dokuz yıldır içimdeki şöför olma duygusu sönmüştü.Herşey zekimin yurtdışına gitmesi arabanın bana kalması Bedişin ve Fahrettin abinin ısrarı ile başladı şeytanın bacağını kırdık. Artık bende acemi bir şöförüm ne güzel bir duygumuş biraz geçe anladım ama olsun.Can dostlarıma sonsuz teşekkürler
30 Ekim 2008 Perşembe
Bu bahar başka bahar
Bu gün öğlen yemeği molasında ben yine yemek yemediğim için zamanımı işyeri bahçesinde geçirdim.Geçen hafta çiçek açan erik ağaçları bu hafta meyvesini vermiş minnacık erik olmuşlardı bile.şaşkınlıkla izliyoruz mevsim değişikliğini
her yer yemyeşil doğadaki kır çiçeklerinin hemen hepsi tomurcuk açmak için can atıyorlar.Hatta mimozalar tomurcuk olmuş bile onlarca kırmızı kelebek bugün bu ağaçların arasında dans ediyor.Bugünlerde yuvalarında olmaları gereken yeşilbaşlar(kertenkeleler) yavruları ile ortalıklarda çirit atıyorlar (beş yıldır alışamadım bu hayvancıklara)bu manzara karşısında sevinmekmi lazım yoksa üzülmekmi bilemedik mevsimler dönüyor değil döndü bile
her yer yemyeşil doğadaki kır çiçeklerinin hemen hepsi tomurcuk açmak için can atıyorlar.Hatta mimozalar tomurcuk olmuş bile onlarca kırmızı kelebek bugün bu ağaçların arasında dans ediyor.Bugünlerde yuvalarında olmaları gereken yeşilbaşlar(kertenkeleler) yavruları ile ortalıklarda çirit atıyorlar (beş yıldır alışamadım bu hayvancıklara)bu manzara karşısında sevinmekmi lazım yoksa üzülmekmi bilemedik mevsimler dönüyor değil döndü bile
şiir
YAVAŞ DANS
Hiç, mayıs direğinin çevresinde,
danseden çocukları izledin mi?
Ya da yere vuran yağmuru,dinledin mi?
Hiç, bir kelebeğin ani uçuşunu takibettin mi?
Ya da geceye doğru kaybolan güneşi gözledin mi?
En iyisi yavaş ol,.
çok hızlı dans etme.
Zaman kısa ve müzik susacak.
Uçan her güne doğru koşuyormusun?
Nasılsın diye sorduğunda,
cevabı duyuyormusun?
Günün bitiminde yatağına uzanıyormusun?
Yüzlerce yeni koro beynine dolduğunda?
İyisi mi yavaş ol,
çok hızlı dans etme.
Zaman kısa ve müzik çok fazla sürmeyecek.
Hiç bir çocuga, o işi yarın yapalım, dedin mi?
Ve sen kendi acelende, onun hüznünü gördün mü?
Hiç dokunmayı kaybettin mi?
Hadi ölümle iyi bir arkadaşlık kuralım.
Çünkü hoşçakal demek için hiç zamanın olmayacak.
İyisi mi yavaş ol,
çok hızlı dans etme.
Zaman kısa ve müzik uzun sürmeyecek.
Bir yerlere yetişmek için,
çok hızlı koştuğunda,
oraya varmak için,
eğlenceyi yarı yarıya kaçırıyorsun,
endişelenip acele ettiğinde.
Bütün günün boyunca,
tıpkı açılmamış bir hediye gibi,
uzaklara atılmış,
hayat bir yarış değildir…
Onu daha yavaşa al,
müziği duy, şarkı bitmeden önce…
ÖGRENDİM Kİ!
Yıllar sonra öğrendim ki...
Kimseyi sizi sevmeye zorlayamazsınız.
Kendinizi sevilecek insan yapabilirsiniz,
gerisini karşı tarafa bırakırsınız.
Öğrendim ki...
Güveni geliştirmek yıllar alıyor, yıkmak bir dakika.
Öğrendim ki...
Hayatında nelere sahip olduğun değil, kiminle olduğun önemli.
Öğrendim ki...
Sevimlilik yaparak 15 dakika kazanmak mümkün,
ama sonrası için bir şeyler bilmek gerek.
Öğrendim ki...
Kendini en iyilerle kıyaslamak değil,
kendi en iyinle kıyaslamak sonuç getirir.
Öğrendim ki...
İnsanların başına ne geldiği değil,
o durumda ne yaptıkları önemli.
Öğrendim ki...
Ne kadar küçük dilimlersen dilimle her işin iki yüzü var.
Öğrendim ki...
Olmak istediğim insan olabilmem çok vakit alıyor.
Öğrendim ki...
Karşılık vermek, düşünmekten çok daha basit.
Öğrendim ki...
Bütün sevdiklerinle iyi ayrılman gerek,
hangisi son görüşme olacak bilemiyorsun.
Öğrendim ki...
"Bittim" dediğin andan itibaren pilinin bitmesine daha çok var.
Öğrendim ki...
Sen tepkilerini kontrol edemezsen,
tepkilerin hayatını kontrol eder.
Öğrendim ki...
Kahraman dediğimiz insanlar bir sey yapılması gerektiğinde,
yapılması gerekeni şartlar ne olursa olsun yapanlar.
Öğrendim ki...
Affetmeyi öğrenmek deneyerek oluyor.
Öğrendim ki...
Bazı insanlar sizi çok seviyor ama,
bunu nasıl göstereceğini bilemiyor.
Öğrendim ki...
Ne kadar ilgi ve ihtimam gösterseniz,
bazıları hiç karşılık vermiyor.
Öğrendim ki...
Para ucuz bir başarı.
Öğrendim ki...
Düştüğün anda seni tekmeleyeceğini düşündüklerinden bazıları
kaldırmak için elini uzatır.
Öğrendim ki...
İki insan aynı şeye bakıp tamamen farklı şeyler görebilir.
Öğrendim ki..
Aşık olmanın ve aşkı yaşamanın çok çeşidi vardır.
Öğrendim ki..
Her şartta kendisiyle dürüst kalanlar daha uzun yol yürüyor.
Öğrendim ki..
Hiç tanımadığın insanlar, iki saat içinde,
senin hayatını değiştirebilir.
Öğrendim ki.....
Duvarda asılı diplomalar insanı insan yapmaya yetmez.
Öğrendim ki..
Karşındakini kırmamak ve inançlarını savunmak arasında
çizginin nereden geçtiğini bulmak zor.
Öğrendim ki..
Gerçek arkadaşlar arasına mesafe girmez.
Gerçek aşkların da!
Öğrendim ki...
Tecrübenin kaç yaşgünü partisi yaşadığınızla ilgisi yok,
Ne tür deneyimler yaşadığınızla var.
Öğrendim ki..
Aile hep insanın yanında olmuyor.
Akrabanız olmayan insanlardan ilgi, sevgi ve güven ögrenebiliyorsunuz.
Aile her zaman biyolojik değil.
Öğrendim ki...
Ne kadar yakın olursa olsunlar en iyi arkadaşlar da ara sıra üzebilir.
Onları affetmek gerekir.
Öğrendim ki..
Bazen başkalarını affetmek yetmiyor.
Bazen insanın kendisini affedebilmesi gerekiyor.
Öğrendim ki..
Yüreğiniz ne kadar kan ağlarsa ağlasın
dünya sizin için dönmesini durdurmuyor.
Öğrendim ki..
Şartlar ve olaylar, kim olduğumuzu etkilemiş olabilir.
Ama ne olduğumuzdan kendimiz sorumluyuz.
Öğrendim ki..
İki kişi münakaşa ediyorsa,
bu birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmez.
Etmemeleri de sevdikleri anlamına gelmez.
Öğrendim ki..
Her problem kendi içinde bir fırsat saklar.
Ve problem, firsatın yanında cüce kalır.
Öğrendim ki..
Sevgiyi çabuk kaybediyorsun,
pişmanlığın uzun yıllar sürüyor
Yazarı bilinmiyor
Site Sponsors
Hiç, mayıs direğinin çevresinde,
danseden çocukları izledin mi?
Ya da yere vuran yağmuru,dinledin mi?
Hiç, bir kelebeğin ani uçuşunu takibettin mi?
Ya da geceye doğru kaybolan güneşi gözledin mi?
En iyisi yavaş ol,.
çok hızlı dans etme.
Zaman kısa ve müzik susacak.
Uçan her güne doğru koşuyormusun?
Nasılsın diye sorduğunda,
cevabı duyuyormusun?
Günün bitiminde yatağına uzanıyormusun?
Yüzlerce yeni koro beynine dolduğunda?
İyisi mi yavaş ol,
çok hızlı dans etme.
Zaman kısa ve müzik çok fazla sürmeyecek.
Hiç bir çocuga, o işi yarın yapalım, dedin mi?
Ve sen kendi acelende, onun hüznünü gördün mü?
Hiç dokunmayı kaybettin mi?
Hadi ölümle iyi bir arkadaşlık kuralım.
Çünkü hoşçakal demek için hiç zamanın olmayacak.
İyisi mi yavaş ol,
çok hızlı dans etme.
Zaman kısa ve müzik uzun sürmeyecek.
Bir yerlere yetişmek için,
çok hızlı koştuğunda,
oraya varmak için,
eğlenceyi yarı yarıya kaçırıyorsun,
endişelenip acele ettiğinde.
Bütün günün boyunca,
tıpkı açılmamış bir hediye gibi,
uzaklara atılmış,
hayat bir yarış değildir…
Onu daha yavaşa al,
müziği duy, şarkı bitmeden önce…
ÖGRENDİM Kİ!
Yıllar sonra öğrendim ki...
Kimseyi sizi sevmeye zorlayamazsınız.
Kendinizi sevilecek insan yapabilirsiniz,
gerisini karşı tarafa bırakırsınız.
Öğrendim ki...
Güveni geliştirmek yıllar alıyor, yıkmak bir dakika.
Öğrendim ki...
Hayatında nelere sahip olduğun değil, kiminle olduğun önemli.
Öğrendim ki...
Sevimlilik yaparak 15 dakika kazanmak mümkün,
ama sonrası için bir şeyler bilmek gerek.
Öğrendim ki...
Kendini en iyilerle kıyaslamak değil,
kendi en iyinle kıyaslamak sonuç getirir.
Öğrendim ki...
İnsanların başına ne geldiği değil,
o durumda ne yaptıkları önemli.
Öğrendim ki...
Ne kadar küçük dilimlersen dilimle her işin iki yüzü var.
Öğrendim ki...
Olmak istediğim insan olabilmem çok vakit alıyor.
Öğrendim ki...
Karşılık vermek, düşünmekten çok daha basit.
Öğrendim ki...
Bütün sevdiklerinle iyi ayrılman gerek,
hangisi son görüşme olacak bilemiyorsun.
Öğrendim ki...
"Bittim" dediğin andan itibaren pilinin bitmesine daha çok var.
Öğrendim ki...
Sen tepkilerini kontrol edemezsen,
tepkilerin hayatını kontrol eder.
Öğrendim ki...
Kahraman dediğimiz insanlar bir sey yapılması gerektiğinde,
yapılması gerekeni şartlar ne olursa olsun yapanlar.
Öğrendim ki...
Affetmeyi öğrenmek deneyerek oluyor.
Öğrendim ki...
Bazı insanlar sizi çok seviyor ama,
bunu nasıl göstereceğini bilemiyor.
Öğrendim ki...
Ne kadar ilgi ve ihtimam gösterseniz,
bazıları hiç karşılık vermiyor.
Öğrendim ki...
Para ucuz bir başarı.
Öğrendim ki...
Düştüğün anda seni tekmeleyeceğini düşündüklerinden bazıları
kaldırmak için elini uzatır.
Öğrendim ki...
İki insan aynı şeye bakıp tamamen farklı şeyler görebilir.
Öğrendim ki..
Aşık olmanın ve aşkı yaşamanın çok çeşidi vardır.
Öğrendim ki..
Her şartta kendisiyle dürüst kalanlar daha uzun yol yürüyor.
Öğrendim ki..
Hiç tanımadığın insanlar, iki saat içinde,
senin hayatını değiştirebilir.
Öğrendim ki.....
Duvarda asılı diplomalar insanı insan yapmaya yetmez.
Öğrendim ki..
Karşındakini kırmamak ve inançlarını savunmak arasında
çizginin nereden geçtiğini bulmak zor.
Öğrendim ki..
Gerçek arkadaşlar arasına mesafe girmez.
Gerçek aşkların da!
Öğrendim ki...
Tecrübenin kaç yaşgünü partisi yaşadığınızla ilgisi yok,
Ne tür deneyimler yaşadığınızla var.
Öğrendim ki..
Aile hep insanın yanında olmuyor.
Akrabanız olmayan insanlardan ilgi, sevgi ve güven ögrenebiliyorsunuz.
Aile her zaman biyolojik değil.
Öğrendim ki...
Ne kadar yakın olursa olsunlar en iyi arkadaşlar da ara sıra üzebilir.
Onları affetmek gerekir.
Öğrendim ki..
Bazen başkalarını affetmek yetmiyor.
Bazen insanın kendisini affedebilmesi gerekiyor.
Öğrendim ki..
Yüreğiniz ne kadar kan ağlarsa ağlasın
dünya sizin için dönmesini durdurmuyor.
Öğrendim ki..
Şartlar ve olaylar, kim olduğumuzu etkilemiş olabilir.
Ama ne olduğumuzdan kendimiz sorumluyuz.
Öğrendim ki..
İki kişi münakaşa ediyorsa,
bu birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmez.
Etmemeleri de sevdikleri anlamına gelmez.
Öğrendim ki..
Her problem kendi içinde bir fırsat saklar.
Ve problem, firsatın yanında cüce kalır.
Öğrendim ki..
Sevgiyi çabuk kaybediyorsun,
pişmanlığın uzun yıllar sürüyor
Yazarı bilinmiyor
Site Sponsors
14 Ekim 2008 Salı
Bu toplantıda olmasa
4 Ekim 2008 Cumartesi
kelebeğin kanadındaki sır
29 Eylül 2008 Pazartesi
Hayırlı Bayramlar
14 Eylül 2008 Pazar
Diş operasyonu
12 Eylül 2008 Cuma
Bu yılda leyleği havada gördüm.
Çok gezenler için halk arasında söyle bir tabir vardır ya leyleği havadamı gördün diye.Evet ben geçen yılda bu yılda leyleği havada gördüm ve planlarımın dışında evimi özleyecek kadar çok gezdim.Bu yılki leylek maceramız ise izmitte çocukluğumun geçtiği mahallemizde geçti. Biricik Berkayımız ve onun kuzeni Melisa ile gezerken havada göç eden leylekleri gördük ve koşarak onların alt hizasına giderek aynen şu tekerlemeyi söyledik.
LEYLEK LEYLEK HAVADA YUMURTASI TAVADA
GELDİ BİZİM HAYAT
HAYAT KAPISI KİLİTLİ LEYLEĞİN BAŞI BİTLİ
ve şaçlarımızı çekerek uzaması için dilekte bulunduk çünkü benim çocukluğumda öyleydi
bunu yigenlerim ilede yaptık önce şaşırdılar ama sonra çok hoşlarına gitti.
LEYLEK LEYLEK HAVADA YUMURTASI TAVADA
GELDİ BİZİM HAYAT
HAYAT KAPISI KİLİTLİ LEYLEĞİN BAŞI BİTLİ
ve şaçlarımızı çekerek uzaması için dilekte bulunduk çünkü benim çocukluğumda öyleydi
bunu yigenlerim ilede yaptık önce şaşırdılar ama sonra çok hoşlarına gitti.
10 Ağustos 2008 Pazar
Atasözlerimiz
insan bazen yaşadıklarına bakınca gerçekten atasözlerinin doğru olduğunu anlıyor.işte en basiti İŞ OLACAĞINA VARIR.
8 Ağustos 2008 Cuma
mevlanadan nasihat
komşu blokları gezerken okudum sizde seveceksiniz
NASİHAT
Paranı ver, gönlünü ver, selam ver ama; sırrını verme.
Günlerini say, senedini say, büyüklerini say ama; yerinde sayma
Emek ver, kulak ver, bilgi ver ama; hiç bir zaman baş verme.
Sarıcı ol, bakıcı ol, kalıcı ol ama; bölücü olma
Fidan büyüt, çocuk doyur çocuk besle ama; kin besleme .
Eşini beğen, işini beğen, aşığını beğen ama; kendini beğenme.
Davet et, hayret et, affet, tövbe et ama; ihanet etme.
Hedefe koş, cihanda koş, yardıma koş ama; ortak olma.
Elini aç, kapını aç,gözünü aç ama; ağzını açma
Okumaktan zarar gelmez, oku ama; lanet okuma.
Rakibini geç, sınıfını geç ama; gülüp geçme.
Ev al, araba al, abdest al ama; beddua alma.
Zulmü devir, nesri devir ama; çam devirme.
Yaklaş, konuş, tanış ama; uzaklaşma.
Doğrul, devril ama; eğilme.
Seslen, uslan ama yaslanma.
İtil, atıl ama; satılma.
Mevlana
NASİHAT
Paranı ver, gönlünü ver, selam ver ama; sırrını verme.
Günlerini say, senedini say, büyüklerini say ama; yerinde sayma
Emek ver, kulak ver, bilgi ver ama; hiç bir zaman baş verme.
Sarıcı ol, bakıcı ol, kalıcı ol ama; bölücü olma
Fidan büyüt, çocuk doyur çocuk besle ama; kin besleme .
Eşini beğen, işini beğen, aşığını beğen ama; kendini beğenme.
Davet et, hayret et, affet, tövbe et ama; ihanet etme.
Hedefe koş, cihanda koş, yardıma koş ama; ortak olma.
Elini aç, kapını aç,gözünü aç ama; ağzını açma
Okumaktan zarar gelmez, oku ama; lanet okuma.
Rakibini geç, sınıfını geç ama; gülüp geçme.
Ev al, araba al, abdest al ama; beddua alma.
Zulmü devir, nesri devir ama; çam devirme.
Yaklaş, konuş, tanış ama; uzaklaşma.
Doğrul, devril ama; eğilme.
Seslen, uslan ama yaslanma.
İtil, atıl ama; satılma.
Mevlana
31 Temmuz 2008 Perşembe
29 Temmuz 2008 Salı
21 Temmuz 2008 Pazartesi
yeşilim yeşilim yeşilim aman.......
14 Temmuz 2008 Pazartesi
26 Haziran 2008 Perşembe
yaşasıııııınn
Cumartesi artık özgürlük günü 15 gün işten uzakta Antalyanın sıcağına tatile gidiyoruz.Sıcak sımsıcak bizi yakacak ama tatilin herhali güzel.Darısı benim gibi işten uzaklaşmak isteyenlere.......
9 Haziran 2008 Pazartesi
kumarda kaybeden aşkta kazanırmış
Baharın başlangıcı ile bizimde balkon sefamız başladı.alışkanlık haline gelen dizilerden kurtulmak ve vakit geçirmek için akşam yemeklerinden sonra eğer dışarıda işimiz yoksa oturuyoruz kağıt oyunlarının başına ama bugüne kadar sadece bir kez yenenbildim.
Her yenilen gibi bende kendimi KUMARDA KAYBEN AŞKTA KAZANIR cümlesi ile teselli ediyor tıpış tıpış gidip çayı ve ikramları hazırlamak zorunda kalıyorum.
Her yenilen gibi bende kendimi KUMARDA KAYBEN AŞKTA KAZANIR cümlesi ile teselli ediyor tıpış tıpış gidip çayı ve ikramları hazırlamak zorunda kalıyorum.
25 Mayıs 2008 Pazar
yemek yapmak bir sanattır.
Balık burcu sözüm ona sanata yatkındır.Hayatımda sanatla igili hiç becerim olmadığı gibi birde elim hiç yemek yapmaya yakışmıyor.Yine bugün bir yemeğin altını yaktım ne olacak benim bu halim.Eşim evde yokken hadi ona sevdiği yemeği hazırlayayım da geldiğinde süpriz olsun istedim.herşeyi kitaplara uygun yapıp pişene kadar biraz kitap okurum düşüncesi ile azcık uzandım.kendimi kitaba öyle kaptırmışım ki zaten koku almaya pek duyarlı olmayan burnum hiç bir şey hissetmedi.Çalan telefonda olmasa galiba sadece tencernin beyaz kalan kapağını bulacaktım.
Artık tecrübe kazandığım tencere temizliği pek uzun sürmedi.Sıcak nedeni ile kapı pencere açık olduğu için yanık kokusuda kalmadı ortalık şimdi sakin.
Yemek iş galiba bu akşamda annemin bana acil durumlar için hazırladığı no frosttaki yemeklerle geçecek.Canım annem sana duacıyım.
Artık tecrübe kazandığım tencere temizliği pek uzun sürmedi.Sıcak nedeni ile kapı pencere açık olduğu için yanık kokusuda kalmadı ortalık şimdi sakin.
Yemek iş galiba bu akşamda annemin bana acil durumlar için hazırladığı no frosttaki yemeklerle geçecek.Canım annem sana duacıyım.
6 Mayıs 2008 Salı
Hıdırellez 2008
İnsanların kıştan kurutuluşlarının bir işareti ve baharı karşılama, piknik yapma, stres atma, eğlenme, adak adama, dilekte bulunma gibi düşünceleri gerçekleştirme amacıyla gelenekselleşen "bahar bayramı-Hıdrellez" bugün kutlandı
Hıdrellez kutlamaları daima yeşillik, ağaçlık alanlarda, su kenarlarında, bir türbe ya da yatırın yanında yapılır.Bizde arkadaşlarla toplanıp iş çıkışı iş yeri bahçesinde yaptık
Hıdrellez gecesi bereket vereceği inancıyla yiyecek kaplarının, ve cüzdanlarımızın ağızlarını açık bıraktık.Hakkımızda hayırlısı diyerek.
Hıdrellez kutlamaları daima yeşillik, ağaçlık alanlarda, su kenarlarında, bir türbe ya da yatırın yanında yapılır.Bizde arkadaşlarla toplanıp iş çıkışı iş yeri bahçesinde yaptık
Hıdrellez gecesi bereket vereceği inancıyla yiyecek kaplarının, ve cüzdanlarımızın ağızlarını açık bıraktık.Hakkımızda hayırlısı diyerek.
28 Nisan 2008 Pazartesi
hüzünlü bir 28 nisan
Bügün içimde nedeni belli olayan bir hüzün var.Hiç hesapta olmayan bir toplantı çıkınca deniz havası iyi gelir umudu ile yola çıktım.Denizin de benim gibi hüzünlü bir günü galiba kımıldamaya hali yok.martılar ise narin bir şekilde uçarak her zamanki gibi vapura eşlik ediyorlar.karabataklar ise boğaz derdinde,bu tabloya az ileride iki yunus da katıldı onlarında neşesi yok bu yolculukta sakin sakin yüzüyorlar vapurun etrafında.Gökyüzü tüm kara bulutları toplamış dağıtmak için habermi bekliyor ne?
Halbuki boşaltsa üstündeki karabulutları hem toprak rahatlasa hemde barajlar.Ben nasılsa yaklanacam her şekilde bu yağmura ha şimdi ha akşam değişen bir şey yok nasılsa...
Halbuki boşaltsa üstündeki karabulutları hem toprak rahatlasa hemde barajlar.Ben nasılsa yaklanacam her şekilde bu yağmura ha şimdi ha akşam değişen bir şey yok nasılsa...
19 Nisan 2008 Cumartesi
Vücudumuzun yükünü çeken ayaklarımızın haritası
SAĞ AYAK: 1 Böbrek-2 Mesane-3Üretra-4 Cerebra (Beynin içerdiği iki lobun ön kısmı)
5 Hipofiz-6 Burun-7 Beyincik-8 Göz-9 Kulak-10 Hipotiroid-11 Akciğer / Nefes Borusu
12 KARACİĞER-13 Mide-14 İnce Bağırsak-15 Anüs-16 Üreme-17 Yumurtalıklar / Testisler
SOL AYAK
1 Böbrek-2 Mesane-3 Üretra-4 Cerebra (Beynin içerdiği iki lobun ön kısmı)-5 Hipofiz
6 Burun-7 Beyincik-8 Göz-9 Kulak-10 Hipotiroid-11 Akciğer / Nefes Borusu-12 KALP
13 Mide-14 İnce Bağırsak-15 Anüs-16 Üreme-17 Yumurtalıklar
Ayak masajı Çin kültüründe yaklaşık 3000 senedir uygulanan bir terapi şeklidir. Geleneksel Çin felsefesi insanı evrenin ayrılmaz bir parçası olarak görür ve evrende bulunan kozmik enerjinin insan vücudunda da bulunduğuna inanır. Ayak Masajı, stres ve yorgunluk gibi nedenlerden dolayı bloke olmus bu enerji kanallarını doğal akupresür yöntemi (Akupunktur noktalarına parmakla bastırmak) ile açarak kişiyi rahatlatır ve hastalıklara karşı bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olur
17 Nisan 2008 Perşembe
alyans
Alyansı neden dördüncü parmağımıza takmalıyız?
Bunun, Çinliler'in anlattığı çok güzel ve inandırıcı bir açıklaması var.
Başparmak, anne-babanızı,
İşaret parmağı, kardeşlerinizi
,Orta parmak, sizi
,Dördüncü parmak (yani yüzük parmağı), hayat arkadaşınızı,
Ve serçe parmak, çocuklarınızı temsil eder
.İlk önce avuçlarınızı birbirine bakacak şekilde açın.
Orta parmakları bükün ve sırt sırta birleştirin
Daha sonra kalan dört parmağınızı da şekildeki gibi açıp, uç uca getirin
.
Şimdi, anne babanızı temsil eden başparmaklarınızı ayırmaya çalışın... Açılacaktır, çünkü anne babanız sizinle birlikte ömür boyu yaşamayacaktır. Er ya da geç onlardan ayrılmak zorundasınız
.
Baş parmaklarınızı önceki gibi birleştirip, kardeşlerinizi temsil eden işaret parmaklarınızı ayırın. Onlar da ayrılacaktır, çünkü kardeşleriniz kendi ailelerini kurup, ayrı bir hayat seçer
.
İşaret parmaklarınızı birleştirip, çocuklarınızı temsil eden serçe parmaklarınızı ayırın. Onlar da ayrılıcak, çünkü çocuklar da evlenir ve bir gün kendi hayatlarını kurar
.Son olarak serçe parmaklarınızı birleştirip, eşlerinizi temsil eden yüzük parmaklarınızı ayırmaya çalışın.
Ayıramadığınızı görünce şaşıracaksınız.
Çünkü karı-kocalar hayat boyu bir arada yaşarlar...
İyi günde ve kötü günde...
15 Nisan 2008 Salı
11 Nisan 2008 Cuma
Çocukluğumuzu ifade eden KUŞ HATIRALARI
Benim çocukluğumda soframıza kuşlar konar rüyalarımıza melekler uğrardı. Kapımızdan yoğurtçu bahçemizden ishakkuşu kalbimizden yeni çıkan şarkılar geçerdi. kışın bir sobamız olurdu sobanın yanında kedimiz kedinin önünde yün yumağı bir Hayat Bilgisi fotoğrafı gibiydik. Yerli malı kullanan yurdunun üç tarafı denizlerle çevrili kuruincir üzüm fındık tütün çay narenciye kavun-karpuz yetiştiren kuruüzüm inciri satan karşılığında çamaşır makinesi radyo ve otomobil alan bir toprağın fertleri... Biraz yoksul biraz mütevekkil biraz mahcup biraz kırılgan biraz naif ama hep umutlu... Özlerdik . Memleketteki halamızı ince doğranmış bir dilim pastırmayı yurttan sesler korosunu akşam komşuluklarını radyo tiyatrolarını sabah ezanını kalaycıyı bozacıyı münir nurettin şarkılarını orhan boran yarışmalarını kandil gecelerini duvarlarımızın sarmaşıklarını bakkalımızın utana sıkıla veresiye hatırlatmalarını okulönü kozhelvalarını akşam oturmalarını ve hayatı... Top oynardık ip atlar kedi kovalar taşlarla birbirimizin başını yarar mahalle savaşları çıkarır gece olunca da tutar babalamızın elinden yazlık sinemaya gider ....................
İbrahim Sadri
10 Nisan 2008 Perşembe
20 Mart 2008 Perşembe
DİKKAT!!!!! Hayat çabuk geçiyor.
14 Mart 2008 Cuma
10 Mart 2008 Pazartesi
şiir
7 Mart 2008 Cuma
Gamzeme teşekkürler
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)